Menü

Dil ve Üslup – 1

Dilin sadece iletişim aracı olmadığı, bilinçaltını etkileyen zihinsel ve sözel bir derin yapı olduğu gerçeği NLP araştırmaları üzerine çalışanlarca ifade edilmektedir. Nöro-linguistik programlama analizlerine göre kelimeler, bilinç ve bilinçdışı süreçler için oldukça güçlü araçlardır. Dil bir iletişim aracı olduğu gibi aynı zamanda bir algı oluşturma, etkileme, ikna etme, olumlu veya olumsuz duyguları harekete geçirme aracıdır.

 

Dil sayesinde insanlar toplumu etkileyebilir, doğrudan veya dolaylı olarak toplumda bir algı oluşturabilir. Çizgi filmlerde kullanılan argümanların verdiği subliminal mesajlar, bilgisayar oyunlarının arka planında kullanılan resimler, renkler, müzik, kısacası insanın gördüğü, yaşadığı, duyduğu, tattığı herşey, insanın bilincini veya bilinçaltını etkiler.

 

Bir propaganda yöntemi olarak sözcüklerin insan üzerindeki etkisi bilinmektedir. Çeşitli kitle iletişim araçları yoluyla toplumu etkileme gücüne sahip olanlar, bilinçaltına mesajlar vererek istedikleri konularda algı oluşturmada başarılı olabilmektedirler. “İslam ve Terör”, “Işid ve İslam” gibi çeşitli sözcüklerin bir arada kullanılması sonucu sözcüklerden birinin kullanılması diğerini otomatik olarak çağrıştırır.

“Afrin Türk askerleri tarafından fethedildi.” derken olumlu bir mesaj verilirken, “Afrin’i TC askerleri işgal etti.” cümlesinde olumsuz bir algı söz konusudur. “Milli Eğitim’de yine skandal.” başlığını kullanan bir yayın organı aynı zamanda “Bugüne kadar bu bakanlıkta defalarca skandallar meydana geldi.” mesajını vermektedir.

“Onlara inandım, saflık yaptım.” ifadesi kullanıldığında anlatıcının saflığı veya ahmaklığı ortaya çıkarken, “Kandırıldım.” ifadesi anlatıcının masumiyetini, kandıranların ise kurnazlığını, ihanetini vs. ortaya koymaktadır.

“Bir bardak su içtim.” cümlesi oldukça basit ve masum bir eylemi belirtirken, “Bana bir bardak su içirildi.” cümlesi çeşitli anlamlara gelebilir. Eylemin zorla yaptırıldığı, anlatıcının su içmek istemediği halde bu eylemi yapmak zorunda kaldığı anlaşılabilir.

“Çok fazla haram yemedik.” söylemini gerçekleştiren kişi haram yediğini sadece miktarı konusunda yeterli düzeyde olmadığını belirtmektedir.

Dili kullanırken kullanılan her kelime önemlidir, üslup (söyleniş şekli) da söylemin tamamlayıcı unsurudur. Medya organlarına çarşaf çarşaf açıklamalarda bulunduktan sonra “Yanlış anlaşıldım, sözümdeki bir cümleyi cımbızla çekip manşet yapmışlar.” demenin bir gereği yoktur. Çünkü ortada yanlış anlaşılan, cımbızla çekilen bir söz yoktur, dili kullanmasını beceremeyen popüler bir şahsiyet vardır.

Belli makamlara gelen kişilerin söylediklerine daha çok dikkat etmesi gerekiyor. Sonrasında “Yanlış anlaşıldım, yanlış lanse edildi.” demek çoğu zaman kendini kurtarmaya yetmez.

Bu yazı dizisine devam edeceğiz.

Bu sitedeki yazı, görsel ve diğer tüm materyaller telif hakkı kapsamında olup lisansı ile korunmaktadır. TürkDili.org internet sitesi yönetiminin yazılı izni olmadan materyallerin tamamının veya bir kısmının kopyalanması, dağıtılması, başka mecralarda yayımlanması suç teşkil eder.